Türk Ürojinekoloji ve Pelvik Rekonstrüktif Cerrahi Derneği 1997 yılı Ocak ayında, Ürojinekolojinin Türkiye’de çağdaş düzeyde uygulanması için gerekli çalışmaları yapmak amacıyla kurulmuştur. Dernek kurucu üyeleriDr. Önay Yalçın, Dr. Ergin Bengisu, Dr. Fuat Demirci, Dr. Serdar Erkan, Dr. Hakan Topalismailoğlu, Dr. Şahizer Döver ve Hemşire Nezihe Kızılkaya Beji’den oluşmakta idi. Derneğin başlangıçtaki ismi‘Ürojinekoloji Derneği’ olup daha sonra 2005 yılında ‘Türk Ürojinekoloji ve Pelvik Rekonstrüktif Cerrahi Derneği’ olarak değiştirilmiştir.
İlk dernek başkanı bu görevi 2007 yılına kadar sürdürecek olan Prof. Dr. Önay Yalçın oldu. Daha sonraki yıllarda başkanlığı sırasıyla Prof. Dr. Niyazi Aşkar, Prof. Dr. Fuat Demirci ve Prof. Dr. İsmail Mete İtil sürdürmüştür. 2019 yılından günümüze kadar Prof. Dr. Fulya Dökmeci derneğimizin başkanlığını yürütmektedir.
Kuruluş amacı doğrultusunda, dernek faaliyetleri kapsamında bilimsel çalışmalar, kongre ve kursların düzenlenmesi, kitapların hazırlanması, sivil toplum örgüleri ile işbirliği yapılarak hasta bilinçlendirme toplantıları düzenlenmesi ve konu ile ilgili hazırlanan el kitapçıkları ile kadınlarımızın bilgilendirilmesi çalışmaları yapıldı.
Dernek ilk bilimsel toplantısını kuruluş yılı olan 1997 Mart ayında İstanbul Harbiye Askeri Müze’de 1. ‘Ürojinekoloji Sempozyumu’ olarak gerçekleştirildi. Yurtdışında konusunda uzman Prof. Dr. Sholomo Raz, Prof. Dr. Dusko Milicic ve fizyoterapist Jo Laycock’un katılımı ile gerçekleşen bu ilk toplantı büyük bir ilgi gördü. Bunu 1999, 2002 ve 2005 yılı kongreleri izledi. Bu toplantılar uluslararası katılımlı kongreler olarak düzenlendi ve gittikçe artan bir ilgi ile izlendi.
Dernek faaliyetleri bölgesel kurslar kapsamında İzzet Baysal Üniversitesi Düzce Tıp Fakültesi işbirliği ile 2 kez Çukurova Tıp Fakültesi ile 2 kez, Konya Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi ile 1, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi ile 1 kez, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı ile İzmir’de 2 kez, Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi ile 1 ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi ile 1 kez toplantılar düzenlendi. İstanbul’da İstanbul Tıp Fakültesi ve Zeynep Kamil Eğitim ve Araştırma Hastaneleri Göztepe ve Kartal Eğitim ve Araştırma Hastaneleri ile işbirliği yapılarak kurslar düzenlendi.
Bu toplantılarda konu ile ilgili Jinekolog, Ürolog, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon uzmanları ile uzman hemşire ve fizyoterapistler bir araya gelerek deneyimlerini paylaşma imkanı buldular ve Ürojinekolojinin önemi anlatılmaya çalışıldı. Gerçekten Türkiye’de Ürojinekoloji konusunda yapılan tez çalışmaları, ulusal ve uluslararası mecmualarda yayınlanan makale ve araştırma sayılarının hızla günden güne artmakta olduğu gözlemlenmektedir. Bir çok üniversite ve eğitim hastanesinde Ürojinekoloji birimleri kurularak spesifik çalışmalar başlatıldı. Ürojinekoloji konusunda kitaplar yazıldı. Tercüme kaynaklar arttı.
Dernek yurt dışında uluslararası Ürojinekoloji Derneği International Urogynecological Association (IUGA) ve Avrupa Ürojinekoloji Derneği (EUA) ile affiliasyon çalışmalarını sürdürür iken yurt içinde konu ilke ilgili derneklerle de ortak çalışmalar yapmaktadır. Türk Üroloji Dernegi ile 2004 yılında AAMAÇ çalışması, 2007 yılında da Kontinens Derneği ile birlikte 1. Pelvik Taban Sağlığı ve İşeme Bozuklukları Kongresi gerçekleştirdi.
Dernek aynı zamanda diğer derneklerce düzenlenen bilimsel toplantılarda ürojinekoloji konusunda bilimsel destek vermektedir. Örneğin TJOD ve FTR toplantılarının ürojinekoloji oturumları.
Türk Ürojinekoloji ve Pelvik Rekonstrüktif Cerrahi Derneği jinekolog, ürolog, fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanları ve uzman hemşire ve fizyoterapistlerden oluşan üyeleri ile amacı doğrultusunda çalışmaları sürdürmektedir.
Ürojinekoloji, gelişmiş ülkelerin sağlık sistemlerinde jinekolojinin bir üst uzmanlık dalı olarak yer almaktadır. Pelvis tabanın yetmezliği ile ortaya çıkan sağlık sorunlar konu kapsamını oluşturur. Bu kapsamda; pelvis tabanının destek verdiği, alt üriner sistem organları uretra ve idrar kesesi, üreme organları vagina ve uterus ve gastrointestinal sistemin son bölümü olarak rektum ve anüsün fonksiyonları, aşağıya doğru yer değiştirme nedeniyle bozulurken, bu organlar kitle olarak ele gelmekte ve pelvialjiye neden olmaktadır. Dolayısıyla miksiyon, defekasyon, cinsel yaşamla ilgili sorunlar ortaya çıkmaktadır.
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.